20091210

İLGİNÇ ÖZKESKİN ...


Erimiş bedeniyle fısıldıyordu Ilginç;
“yaramı sarma... yaram derindir!..”
ümraniye’de en öndeydi o...
bir yudum su istedi...
yoldaşları, akarsuyu bir damlalığa sığdırıp getirdiler...
isteği bir avuç kar olsaydı, bir koşuda çıkıp toroslar’ın doruğuna; getirirlerdi...
sıcaklar bela değil, kerbela’ydı...
kumaşlardan, kartonlardan, iplerden yaptıkları bir söğüdün gölgesine uzattılar Ilginç’i...
Ilginç; taze, serin delikanlı...
söğüdün soluğu; hayattı o...
insanlara hayat taşırken; yangın çıkardı yanaklarında...
öylesine utangaç, öylesine güzeldi
Ilginç...

35 yaşındaydı... istanbul'da doğdu. l978 yılından beri cunta yılları da dahil mücadele içerisindeydi. 1984 Ölüm Orucu direnişi sırasında dışarıdaydı ve intihar eylemi de dahil her türlü eyleme hazır olduğunu bildirmişti.
Birçok kez tutsak düştü. Hapishanedeki direnişlerin hep ön saflarında yer aldı. l994 yılında yeniden tutsak düştü. 4 yoldaşının şehit düştüğü 4 Ocak Ümraniye direnişinde o da vardı. 1996 ölüm orucunda I. Ölüm Orucu ekibinde görev alarak 66. gününde ölümü gülerek kucakladı.

Altan Berdan Kerimgiller..


Toroslar bırakıp gitmişti bolkar dağlarını, Tarsus'a. Berdan, varoşların incecik gülü... güneşle karışmıştı gözlerinin rengi. bir çeçek kadar utangaç, oturmuş bolkar dağlarına...
Bütün sular Berdan çayına akıyordu. Güneşin ateşini berdan çayında söndürüyorlardı toprağın ırgatları; üstlerinde başlarında, köylerinin yangınını taşıyan göçerler...
Berdan barajından su içen bulutlar, ege dağlarına bıraktılar sularını. Yağmur kuşağıydı Berdan; bir portakal çekirdeğine saklanmış...
Civan perçemiyde kayaları parçalayan... Göğsümüzün kızıl gülü çatlattı tohumu. Portakal çiçekleri öper gibi açmıştı ege dağlarında. Ölüm kaçacak delik arıyordu elinden... Berdan bir sevdaya düşmüş ölümü andırıyordu.
vuruşa vuruşa tutsak düştü. mahpus damında ince ince soluklanan bir top reyhandı. ölüm orucu'nun ilk gönüllülerindendi. günler yürüyordu. takvim yaprakları birer birer ölüyordu ve Berdan sayıklıyordu:
Bizler çok büyük bir insanlık ailesinin fertleri olarak, kendimizi hep başlarda hissedeceğiz. çünkü bu insanlık ailesinin fertlerinin önü çok açık. bunu biliyoruz, buna inanıyoruz. biz başarırız...?
yağmur kuşağıydın sen. dağların başına bağladığı gökkuşağı... bir kolunda börklüce Mustafa, bir kolunda yıldız ormanları; turnalar dönüyordu başında... Berdan buz beyazı, ay ışığı...
akşam alacasında gökyüzünden kopardığı yıldızı alnına taktı... beyaz yıldız, kızıllaştı içindeki yangından...


28 yaşındaydı... Tarsus'ta doğdu. Üniversite yıllarında mücadeleye atıldı.'90 atılım kararlarından sonra Ankara gençliğinin ve gecekondu halkının mücadelesini omuzladı. 9l Ege kırlarında dolaşan şahanların arasına katıldı. 92 yılında tutuklandı. Direnişin 65. günü ölümü gülerek kucakladı.

Aygün Uğur..



26 yaşındaydı... l970 yılında Dersim-Malazgirt'e bağlı Deroç köyünde doğdu. Dersim'de ve izmit'te halkın mücadelesinde yer aldı.
l993'te tutuklandı. Ölüm Orucu'nda ipi ilk o göğüsledi.

Hüseyin Demircioglu..


Takvim yaprakları birer birer ölüyordu... vatan yeni
şehitlerle sarsılıyordu. Ilginç'in ardından Hüseyin Demircioğlu
ve Ali Ayata; zafere atılmış iki adım oldular...




36 yaşındaydı... Bingöl-Kiğı'ya bağlı Sütlüce Köyü'nde doğdu. l976'dan itibaren kesintisiz kavganın içindeydi. işkence ve tutsaklıklar gördü. Düşman, tabutluklarıyla halkı teslim almak istediğinde o da bedeniyle faşizme barikat olanlardan biri oldu. Ölüm Orucu Direnişinin 67. gününde ölümsüzleşti.

Tahsin Yılmaz..

.
Güneşten gelip, güneşe gidiyorlardı...
Tahsin Yılmaz, Hicabi Küçük, Osman Akgün de katıldı aralarına...

sevda ki onu eğilmeden taşıyana yaraşır..



42 yaşındaydı... Kars'ın Selim ilçesinde doğdu. Yokluk içinde büyüdü. Çocukluğunda simitçilik ve boyacılık gibi bir çok işte çalıştı. Tariş direnişine katıldı. Mücadele içinde bir çok kez tutuklandı. l996 yılında yeniden tutuklanarak hapishaneye girer girmez başlayan Süresiz Açlık Grevine katıldı. Direnişinin 68. gününde ölümsüzleşenler kervanındaki onurlu yerini aldı.

Ali Ayata..



Takvim yaprakları birer birer ölüyordu... vatan yeni
şehitlerle sarsılıyordu. Ilginç'in ardından Hüseyin Demircioğlu
ve Ali Ayata; zafere atılmış iki adım oldular...

Dersim'in Ovacık ilçesinin Yeşilyazı köyünde doğdu. Çocukluğundan itibaren devrimci bir ortamda büyüdü. Dersim'de kır gerillası olarak savaştı. l994 yılı sonlarında tutuklandı. Ölüm Orucu direnişinin 67. gününde zafer için kendini tereddütsüz feda etti.

Müjdat Yanat...


Denizden bir damla koptu...
Billur mavi bir damla. Karaburuna düşer düşmez açıldı.
Doğruldu damladan Müjdat...
Ak Libaslı Bedrettin yiğitleri, verdiler Müjdatın avcuna ateşlerini...
Gördüler kakülleri kıvır kıvır, Kehribar, Mercan Boncuklu, beş dal örüklü aydın yörükleri...
Gördüler kardan kalkamayan keklikler...
Gördüler Ege Dağlarının yanan ateşini

Dağlara yaslanır şimdi bizim efeler
Avuçları kor alev gözleri kara mavzer
Kırlarda şimdi umudun yeli eser
Efem Egeye benzer
Kolkola girince biz meyveye döner filiz
Yayılır koyaklardan düze iner sesimiz

Haydi efeler...
De yürüyün efelerim yeni doğan gün aşkına hey
De yürüyün efelerim geldiğimiz dün aşkına hey
De yürüyün özgürlüğe verdiğimiz can aşkına hey

Büyüyor sevdamız yediveren gül gibi
Söylüyor efeler umudun zeybeğini

31 yaşındaydı... izmir Urla'da doğdu. Yaşamını hep bir emekçi olarak sürdürdü. l2 Eylül öncesinden başladığı devrimci mücadelede, pek çok görevler üstlendi. l989 yılında tutsak düştü. Buca'daki direnişlerin, özgürlük eyleminin içinde yeraldı. Emekçi kişiliğini ölüm Orucu eyleminde sergiledi. Bir sıra neferi olarak direnişin 67. gününde ölümü gülerek kucakladı.

Ayçe Idil Erkmen..



yavaş yavaş araladı göz kapaklarını...
perdeleri açılıyordu tiyatronun...
sahnedeydi artık idil can...
heyecandan titreyip kasıldı...
ağır ağır kapandı perde...
gülümsüyordu dünyaya...
kadınlar ki; bin yıldır cephe ardında...
kadınlar ki; şimdi düşmüş, dövüşüyorlar cephede...
ayşe gülen, nil, sibel, adalet...
toplanmışlardı başına...
terini sabo siliyordu...
içi bir cehennemdi söndüremiyordu.
“mitralyöz, mitralyöz...”
“kim?” dedi sabo.
“benim!” dedi mitralyöz...



26 yaşındaydı... Kırklareli'nde doğdu. Üniversitede akademik demokratik mücadelede yer aldı. l990 yılından itibaren Ortaköy Kültür Merkezi'nde çalışmaya başladı. l994 yılında Ankara'da tutuklandı.
Ölüm Orucu direnişi başladığında tahliyesine az bir süre kalmıştı. Ancak o tereddütsüz I. Ölüm Orucu ekibi içinde yer aldı. Sanatçı ve kadın kişiliğini hareketinin özgür tutsak kişiliğiyle bütünleştirdi. 68. gün ölümsüzleşerek ülkemiz ve dünya kadınlarının onuru oldu.

Yemliha Kaya..



Yemo...Yemo ?

Solukları derindi.. göğsünde çırpınan ölüm bir yana, yemo bir yana düştü
ölümü yenmişti...

Maraş'ın Elbistan ilçesinde doğdu. istanbul'a geldi ve mücadeleye katıldı. işportacıların ve gecekondu halkının örgütlenmesinde çalıştı. Halkın Gücü gazetesinin çıkarılmasında görev üstlendi. Tutuklandı.
Faşizm tutuklulara saldırdığında 'ya zafer ya ölüm' kararlılığıyla I. Ölüm Orucu ekibi içinde yer aldı. Direnişin 69. gününde Sağmalcılar Hapishanesinden yükselen ses yoksul gecekonduların Yemo'sunun ölümsüzlük ilanıydı.

Hicabi Küçük..



24 yaşındaydı... Bayburt Merkez Çayıroğlu köyünde doğdu. Genç yaşında kavganın içine girdi. Ankara Üniversitesi Eğitim Fakültesi 2. sınıf öğrencisiyken tutuklandı. SAG Direnişinin 69. gününde ölümü tereddütsüzce kucakladı.

Osman Akgün..


Güneşten gelip, güneşe gidiyorlardı...
Tahsin Yılmaz, Hicabi Küçük, Osman Akgün de katıldı aralarına...

sevda ki onu eğilmeden taşıyana yaraşır..



31 yaşındaydı... Rize'nin Kalkandere Fındıklı Köyü doğumluydu. istanbul'da büyüdü. 5 yıl halk oyunları öğretmenliği yaptı. l99l yılında ağır yaralı olarak tutuklandı. Zindanda da hep direniş saflarında oldu. SAG Direnişinin 69. günü ölümsüzleşti.

Hayati Can..






25 yaşındaydı... Erzincan-Tercan'a bağlı Balyayla köyünde doğdu. İstanbul'da mücadele içindeyken l995'te tutuklandı. Direnişte tereddütsüz ve coşkuyla yer aldı. Direnişin zaferini ve düşmanın rezilce boyun eğişini gördü. Ölümsüzleşen bedeniyle son kurşunu sıktı.